top of page

Nasıl İngilizce düşünülür? İngilizce düşünmek için 7 adım



a light bulb

İngilizceyi anlamak veya konuşmak için harcadığınız zamanı hiç düşündünüz mü? Kendi kendinize dürüstçe cevap verin: Duyduğunuz veya söylediğiniz her şeyi İngilizce işlemek yerine kafanızda çevirmeniz mi gerekiyor?


Eğer cevabınız evet ise, hemen bu alışkanlıktan vazgeçin! Bu yöntem, dil öğrenme sürecinizi zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Düşünsenize, bebekler konuşmayı öğrenirken kelimeleri bir dilden diğerine çevirmiyorlar, öyle değil mi?


Peki, hiç İngilizce düşünmeye başlamak aklınıza geldi mi? Muhtemelen, kafanızda İngilizce düşüncelerin dolandığı birkaç an yaşamışsınızdır, ama sonra yine ana dilinize geri dönmüşsünüzdür. Bu yazıda, neden İngilizce düşünmenin hayatınızı değiştirebileceğinin ve nasıl adım adım İngilizce düşünmeye başlayabileceğinizi anlatacağım.


Dil değiştirme nedir ve İngilizce düşünme ile nasıl bağlantılıdır?

Bazı insanlar doğuştan iki veya daha fazla dil biliyor olabilirler. Bu tür kişilere iki dilliler (bilingual) denir. Bu insanlar, iki dili de ana dil seviyesinde anlar, konuşur, yazar ve okurlar. Harika, değil mi? Sanki bir rüya gibi; çünkü sizin aksinize, bu dilleri öğrenmek için hiçbir çaba harcamadıklarını düşünebilirsiniz. Peki, gerçekten öyle mi?


Araştırmalara göre, iki dilli çocuklar, tek dilli çocuklara göre konuşmaya biraz daha geç başlarlar. Bunun nedeni, beyinlerinin etraflarında bulunan iki dili de işleyebilmesi için farklı bağlantılar kurması ve iki dilde de düşünmeye alışmasıdır. Bu durum, genellikle İngilizce ve Fransızca'nın konuşulduğu Kanada'da, ya da ABD'de, İngilizce'nin yanı sıra kendi dillerini konuşan göçmen ailelerin bulunduğu bölgelerde yaygındır.


İki dilli bir kişi, hangi dilde konuşmak istediğine karar verdiğinde, beyninde farkında olmadan bir dil değişimi gerçekleşir. Bu değişim, dili tanıyıp kullanmaya başlamadan önce olur. Ancak, bu süreç oldukça kontrol gerektirir; aksi takdirde iki dilli kişiler, dilleri karıştırmaya başlayabilirler. Örneğin, "It's benim ev, not yours!" demek yerine, "It's my house, not yours!" demeleri gerekirken yanlış cümleler kurabilirler.


Artık dil değiştirme nedir biliyorsunuz. Peki, bu İngilizce düşünmeyle nasıl bağlantılı? İngilizce düşünmeye başlamak için, beyninizdeki dili değiştirmeniz gerekir. Ancak burada kastettiğimiz şey, ana dilinizi İngilizceye çevirmek değil. Bunun yerine, bildiğiniz sınırlı kelime dağarcığı ve dil bilgisiyle İngilizceyi tek dilinizmiş gibi hayal edin ve onunla çalışmaya başlayın.


İngilizce düşünmek dil öğrenmeye nasıl yardımcı olur?


Muhtemelen şu anki seviyenizde, duyduğunuz İngilizce konuşmaları kafanızda çevirmek zorunda kalıyorsunuz. Ancak İngilizce düşünmek, konuşma, yazma ve dil anlama becerilerinizde daha fazla akıcılık sağlar. Eğer anadili İngilizce olan birinin seviyesine ulaşmak istiyorsanız, İngilizce düşünmeye başlamanız şart.

Bu beceriler, dil bilgisi kurallarına takılmadan dili içselleştirmemize yardımcı olur. Böylece sonunda dili hissedebilir ve ana dilini konuşanlar gibi kullanabilirsiniz. Ortalama bir İngilizce ana dili konuşucusuna dil bilgisi kurallarını veya telaffuzunu sorun; birçok konuda fikirleri olmayabilir. Çünkü onlar doğuştan itibaren dili içselleştirmişlerdir.

Ayrıca, İngilizce düşünmek, konuşacak kimsenin olmadığı durumlarda da dili pratiğe dökmek için harika bir yoldur. Her zaman kendinizle baş başa olabilirsiniz.


İngilizce düşünmeye başlamanın 7 adımı


İngilizce düşünmenin doğal olarak geleceğini varsayıyorsanız, size hem iyi hem de kötü haberlerimiz var. Yıllarca İngilizce öğrendikten sonra, sonunda beyniniz dilinize uyum sağlayacak ve her şeyi çevirmeyi bırakacaksınız. Ancak muhtemelen kelime ve dil bilgisi aramakta zorlanacaksınız. Bu şekilde amacınıza ulaşmak pek de zahmetsiz sayılmaz, değil mi?


Bu nedenle, İngilizce düşünmeye başlamak için çalışmanız gerektiği ortaya çıkıyor. Peki, neden bunu bilinçli olarak yapmayasınız? İşte size İngilizce düşünmeye başlamak için bazı önerilerimiz. Adım adım ilerlemeniz yeterli!


1. Adım – Tek Kelimeyle Başlayın

Dil öğrenme yolculuğunuzun başında İngilizce düşünmeye başlamak çok daha iyidir. Yeterince kelime bilmediğinizi düşünebilirsiniz ama bu doğru değil. İngilizce düşünmek ilk başta tek kelimelerle başlar.

Yetişkinler, İngilizce'de yeni kelimeleri ezberlemekte zorlanabilirler çünkü kelimeleri ana dillerine çevirmeye çalışırlar. Bebekler ise dünyayı keşfederken ve dili duyarken, sadece duyusal organlarına güvenebilirler. İlk öğrenilen dili çevirmek mümkün değildir. Bu prensibi kullanarak İngilizce düşünmeye başlayın. Çevrenizdeki her şeyi İngilizce karşılığıyla ilişkilendirin, tercüme etmek yerine.

Bunu yapmanın en iyi yolu, çeviriler yerine resimli kartlar kullanmak ve gerçek yaşamdan, nesnelerden, olgulardan ve eylemlerden öğrenmektir. İngilizce öğrenme uygulamalarında resimli kartlar bulabilirsiniz. Ama bu sadece bir başlangıç çünkü bu tek kelimeleri günlük rutininize dahil etmeniz gerekecek.

Sabah ilk iş uyandığınızda, bunun "morning" olduğunu düşünün. Ardından banyoya gidin, nesnelere bakın ve onları kafanızda isimlendirin. Bu, "toilet paper, bath, mirror, toothbrush, toothpaste, cleanser, serum" gibi şeyler olabilir. Ayrıca evin etrafına notlar bırakarak bu kelimeleri İngilizce düşünme alışkanlığına çevirebilirsiniz. Fakat estetiği önemsiyorsanız her şeyi düşünceleriniz ile de etiketleyebilirsiniz. 


2. Adım – Basit Cümlelerle Devam Edin

Tek kelimelerle İngilizce düşünmeyi başardığınızda, kolay cümlelere geçin. Evde, işte, otobüste, restoranda veya plajda, nerede olursanız olun kolay cümlelerle pratik yapabilirsiniz. Basit dil bilgisi ve zaman kipleriyle başlayın. Yeter ki yapmayı unutmayın.

Ayna karşısında özgüven artırıcı onaylama cümleleriyle başlamanızı öneriyoruz. Böylece bir taşla iki kuş vurabilirsiniz. Önce kendinize bakın ve şunu düşünün: "I am beautiful. I am gorgeous. I am divine. I am smart. I am capable. I am strong. I am healthy. I am love."

Ardından, diğer insanlar hakkında iyi şeyler söylemeye başlayabilirsiniz. Yargılayıcı olmayın; iyi şeyler görün. Örneğin, "Trevor looks good in a black jacket" veya "Nancy has a nice garden" gibi.


3. Adım – Kendinizle Konuşun

Genel olarak, kendinizle konuşmak bir insan için normal bir şeydir. Daha önce tek kelimeler ve basit cümlelerle İngilizce düşünme pratiği yapıyordunuz. Şimdi ise kendi kendinize monologlar yapmayı deneyin. Bu, genel olarak İngilizce'de daha iyi olmanıza yardımcı olur. Burada hatalarınız, uzun duraklamalarınız veya kelime eksikliğiniz konusunda kimse sizi yargılayamaz. İç dünyanız, İngilizce düşünmek için güvenli bir yerdir.

Kendinizle İngilizce konuşmanın ne zaman ve nerede yardımcı olabileceğine dair bazı örnekler verelim. Örneğin, market alışverişine gidiyorsunuz ve almanız gereken şeylerin bir listesi var. Kendinize şu şekilde kısa bir monolog yapın/düşünün: "Okay. I need to buy groceries for the whole week. Let's see what's on my list. Did I forget cash? Oh, I can pay with my phone. I'm fine. So what's on my list today?"


4. Adım – Kafanızda Hayali Senaryolar Oluşturun

Herkes için aynı şeyi söyleyemeyiz, ama ben, randevulardan, yeni insanlarla tanışmadan ve genel olarak önemli olaylardan önce kafamda hayali senaryolar kurmayı seviyorum. Bu nedenle, İngilizce düşünmeye başlamak için bu egzersiz faydalı olabilir.

Kafanızda hayali senaryolar oluşturduğunuzda, ne olacağını tahmin etmeye çalışırsınız. Böylece aynı şeyler hakkında İngilizce konuşmaya hazırlanabilirsiniz. Ayrıca, bu tür düşünmelerde yeni kelimeler, ifadeler ve yapılar aramak, bunların gerçek hayatta konuşmada yer almasını sağlar. Harika değil mi?



a girl is writing a diary

5. Adım – Günlük veya Planlayıcı Tutun

Film ve dizi izlemeyi seven biri olarak, filmlerde sesli anlatım kullanımına bayılıyorum. Bu, karakterlerin konuşmadıkları zaman düşüncelerini göstermenin benzersiz bir yoludur. Genellikle film yapımcıları, karakterler bir mektubu okurken veya günlüklerine yazarken sesli anlatım kullanırlar. Bu oldukça mantıklıdır.


Neden aynısını denemeyesiniz? Ya da zaten bir günlük veya planlayıcı tutuyorsanız, bunu İngilizce'ye çevirmeyi deneyin. Düşüncelerinizi kağıda dökerek İngilizce düşünme becerinizi geliştirmek çok daha kolaydır. Örneğin, gününüzü madde madde planlayın ve günün sonunda nasıl hissettiğinizi İngilizce olarak yazın.



6. Adım – İngilizce'yi İngilizce ile Öğrenin

Belki de her İngilizce öğrenen için en iyi kural budur, özellikle de ileri seviye olanlar için. Zengin bir kelime dağarcığına ve temel dil bilgisi bilgisine sahip olduğunuzda, çeviri gereksiz hale gelir. Beyninizin yeni bilgileri ezberlemesi ve İngilizce'de bir şeyler öğrenmesi daha kafa karıştırıcıdır. Bu nedenle, İngilizce-İngilizce sözlüklere sadık kalın ve süreç daha hızlı ilerleyecektir.



7. Adım – İngilizce Mesajlaşın

Kural şu şekilde işler: Birine mesaj attığınızda, kafanızda düşünür ve kendi kendinize konuşursunuz. Bu, İngilizce düşünmeye başlamanın mükemmel bir adımıdır. Bir arkadaşınızdan en az bir sosyal medya platformunda sizinle İngilizce mesajlaşmasını isteyin ve faydasını göreceksiniz. Elbette uzun sohbetler yapmak zorunda değilsiniz. Öncelikle birbirinize gönderdiğiniz komik videolara yorum yaparak başlayın. Ayrıca, sohbet uygulamalarında bir mektup arkadaşı da bulabilirsiniz.




 
 
 

Yorumlar


bottom of page